Mermertaş Hukuk Bürosu

Sosyal Medyada Paylaşılan İçeriklerin Hukuki Sonuçları

Sosyal Medyada Paylaşılan İçeriklerin Hukuki Sonuçları

Sosyal medya, hepimizin adeta ikinci adresi olmuş durumda. Sabah kalkar kalkmaz bir göz atarız, gün boyu elimizden düşmez gece yatarken bile son bir tur atarız.

Ama hiç “Acaba paylaştığım bu içerik bana hukuki bir sorun çıkarır mı?” diye düşündünüz mü?

Düşünmediyseniz gelin birlikte biraz kafa yoralım.

ALANINDA UZMAN AVUKATLARIMIZA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN

Çünkü sosyal medya sadece “eğlence” ya da “iletişim” değil; yanlış bir adım ciddi hukiki sonuçlar doğurabilir.

İfade Özgürlüğü: “Her istediğimi yazarım” Diyebilir Misiniz?

Evet, ifade özgürlüğümüz var ve bu harika bir hak. Fakat bu özgürlük sınırsız değil. Düşünsenize bir kafede otururken yan masadaki insanlara bağırıp hakaret eder misiniz?

Tabii ki hayır!

Sosyal medyada da aynı kurallar geçerli. Türkiye’de Türk Ceza Kanunu ve diğer yasalar, sosyal medya paylaşımlarında hangi ifadelerin suç teşkil ettiğini açıkça belirtiyor. Hakaret, tehdit, iftira… Bunlardan biri bile varsa, işin rengi değişir. Hatta sırf espri olsun diye bir şey yazdınız diyelim, karşı taraf bunu ciddi algıladı mı işte o zaman hukuki süreç kapınızı çalabilir.

Türk Ceza Kanunu, sosyal medyadaki ifadelerimizi de denetleyen bir çerçeve sunuyor ve “Ben şaka yaptım” ya da “Zaten herkes böyle düşünüyor” gibi bahaneler hukuki süreçleri durduramıyor.

Benzer İçerik:  Dark Web ve Hukuki Boyutları: Yasal mı, Değil mi?

Dahası yazdığınız bir cümle yalnızca size değil, başkalarına da zarar verebilir; örneğin bir paylaşımınız bir kişinin itibarını zedeleyebilir, bir başka paylaşımınız ise bir gruba karşı nefret söylemi içerebilir.

Bu gibi durumlarda, ifade özgürlüğünün, başkalarının haklarını ihlal etmeye başladığı noktada sona erdiğini fark etmek gerekiyor. Sosyal medya dijital bir meydan olabilir, ama her kelime bir yankı bırakır ve bazen bu yankı yasalara kadar ulaşır.

Özgürlük adına yazdığınız bir cümle, başkasının özgürlüğünü kısıtlıyorsa, bu gerçekten özgürlük mü? İşte, bu soruyu kendimize sık sık sormamız gerekiyor.

Kişilik Hakları: “Bir Fotoğraf Paylaştım, Ne Olacak?”

Arkadaşınızın izinsiz bir fotoğrafını paylaştığınızda “Aman canım ne olacak!” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama işin ucu hiç de öyle basit değil. Türk Medeni Kanunu’na göre, bu bir hak ihlalidir. İnsanların özel hayatına dair bilgileri, fotoğrafları ya da videolarını paylaşmadan önce mutlaka izin almak gerekir.

Bir örnek vereyim; geçenlerde bir düğüne gittim, herkes çekiyor, paylaşıyor.

Ama dikkat ettim gelin damat dışında masum misafirlerin de yüzleri kare kare sosyal medyada dolaşıyor.

Belki o gün o mekânda olduğu “bilinmesini istemeyen” biri vardı. İşte bu tür durumlar hukuki yaptırımları beraberinde getirebilir.

Telif Hakları: “Şu Fotoğraf Çok Güzel, Paylaşayım mı?”

Bu konuda sık yapılan hatalardan biri de başkasına ait içeriklerin izinsiz paylaşılması. Sosyal medyada görüp çok beğendiğiniz bir görseli ya da yazıyı paylaşmadan önce bir düşünün.

“Kaynak belirtmeden paylaşırsam bu bir sorun olur mu?” Evet, olabilir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, bu konuda oldukça net. Örneğin, profesyonel bir fotoğrafçının çektiği bir kareyi izinsiz paylaşmak, maddi ve manevi tazminat davalarını gündeme getirebilir. İşin özü, sosyal medya “Al, kullan” platformu değil; biraz saygı, biraz dikkat!

Benzer İçerik:  Kişisel Bilgileriniz Uluslararası Yolculuğunda Nasıl Korunuyor?

Telif Hakları, Fikri Mülkiye ve Kaynak Gösterimi Önemli

Sosyal medya, özgürce paylaşım yapabileceğimiz bir mecra gibi görünse de aslında bu özgürlük büyük bir sorumluluk gerektirir. Özellikle başkalarına ait içerikleri izinsiz paylaşmak, sanıldığı kadar masum bir davranış değildir. Telif hakları, fikri mülkiyet, ve kaynak gösterimi gibi kavramlar, burada devreye girer.

Düşünün bir sanatçının yıllarını vererek ürettiği bir eseri, hiçbir izin almadan ya da adını bile anmadan kendi hesabınızda paylaşıyorsunuz.

İlk bakışta “Ne var bunda?” diyebilirsiniz, ama bu durum hem Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na aykırı hem de o kişinin emeğine saygısızlık anlamına gelir.

Hatta bu tür bir paylaşım, maddi tazminat veya manevi zarar talepleriyle karşı karşıya kalmanıza yol açabilir.

Sosyal medya bir açık pazar yeri değil; herkesin emeğine saygı duymanın ve hukuki sınırları bilmenin önemi burada başlıyor. Eğer paylaştığınız içerik sizin değilse ve sahibine saygı duymuyorsanız aslında dijital dünyanın etik kodlarını da ihlal ediyorsunuz demektir.

Yalnızca “bir beğeni daha fazla almak” uğruna, belki de bir insanın yıllar süren emeğini görmezden gelmeye değer mi? Bunu bir düşünün.

Siber Zorbalık: “Yazdım, Rahatsız Olduysa Sorun Onun” Demeyin!

Birine sürekli mesaj atıyorsunuz ya da yorumlarınızla onu sıkıştırıyorsunuz. Bu, farkında olmadan bir suç işlemiş olabileceğiniz anlamına gelir. Siber zorbalık hem psikolojik hem de hukuki açıdan ciddi bir meseledir.

Geçenlerde bir haber okumuştum.

Bir öğrenci sosyal medya üzerinden kendisine hakaret eden biri hakkında dava açmış ve kazandığı tazminatla üniversite masraflarını karşılamış.

Siber zorbalığın ne kadar ciddi olduğunu şimdi daha iyi anladınız mı?

KVKK ve Özel Bilgiler: “Bir Paylaştım, Bin Sorun Çıktı!”

Sosyal medyada en büyük problemlerden biri, kişisel bilgilerin izinsiz paylaşılmasıdır. Komşunuzun telefon numarasını ya da iş arkadaşınızın adresini bir anda paylaşmak “Sadece yardımcı olmak istedim” diyerek açıklanamaz.

Benzer İçerik:  İnsan Yerine Yapay Zekâ Yargılanabilir mi?

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), bu tür durumları açıkça yasaklar ve ihlallerde ciddi cezalar öngörür. Öyle ki, bu konuda açılan davalar artık eskisinden çok daha sık görülüyor.

Yanıltıcı Bilgiler: “Bunu Paylaş, Çok Önemli” Diyenlere Dikkat!

Sosyal medyada karşılaştığınız her bilgiye inanıyor musunuz?

Eğer öyleyse, bu bir sorun olabilir. Özellikle “Acil, herkes paylaşsın!” tarzı içeriklerin büyük bir kısmı sahte haberlerden oluşuyor.

Yanıltıcı bilgi paylaşımı, yalnızca toplumda kaosa yol açmaz; aynı zamanda hukuki süreçlere neden olabilir. Geçmişte bunun örneklerini bolca gördük. Sahte bir haber paylaşarak birini “töhmet altında bırakmak” ya da “yanlış bir algı yaratmak” hem etik hem de hukuki açıdan büyük bir sorun teşkil eder.

Çocuklar ve Sosyal Medya: “Bir Fotoğraf Çektim, Paylaşayım mı?”

Çocukların sosyal medya paylaşımlarında özel bir korumaya ihtiyacı var. Özellikle ebeveynlerin, çocuklarının görüntülerini paylaşmadan önce iki kez düşünmesi gerekiyor.

Bir arkadaşım, çocuğunun doğum günü videosunu paylaşmıştı.

Gelen yorumlar, tahmin edemeyeceğiniz kadar rahatsız ediciydi.

Çocuk hakları söz konusu olduğunda, izinsiz yapılan her paylaşım bir ihlal anlamına gelebilir.

Sosyal Medya Şirketleri: “Platform da Sorumlu mu?”

Sadece bireyler değil, sosyal medya platformları da hukuki sorumluluk taşır.

Örneğin, suç teşkil eden içeriklerin kaldırılması için yapılan başvurulara belirli süreler içinde yanıt verilmezse bu durum şirketler için yasal bir sorun yaratabilir. 5651 sayılı yasa, bu konuda oldukça net bir çerçeve sunuyor.

Sosyal medyada yapılan her paylaşımın bir izi ve her izinin bir sorumluluğu vardır.

Bu yüzden bir içerik paylaşmadan önce iki kez düşünmekte fayda var. Ne dersiniz bir sonraki gönderiniz için biraz daha dikkatli olmayı düşünür müsünüz?

 “Dilinizin kemiği yok” derler ama sosyal medyada yazdıklarınız, kalıcı sonuçlar doğurabilir!

Facebook
Twitter
LinkedIn
Email

Avukata Sor

24 saat içinde uzman avukatlarımızdan biri tarafınıza dönüş sağlayacaktır.