Mermertaş Hukuk Bürosu

Yapay Zekâ Uygulamalarında Hukuki Sorumluluk ve Robot Yasaları

Yapay Zekâ Uygulamalarında Hukuki Sorumluluk ve Robot Yasaları

Teknoloji sınırlarını her gün yeniden çizerken hukuk sistemleri bu gelişmelere nasıl ayak uydurabilir?

Yapay zekâ destekli robotlar bir hata yaptığında ya da beklenmedik bir zarar verdiğinde, hukuki sorumluluk kime aittir?

Üretici mi, yazılım geliştirici mi, operatör mü, yoksa otonom karar alan bir sistemin kendisi mi?

ALANINDA UZMAN AVUKATLARIMIZA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN

Bu sorular günümüzde hukukçular, mühendisler ve etik uzmanları tarafından tartışılmaya devam ediyor.

Gelin bu konunun temel taşlarını daha iyi anlamak için önce yapay zekânın ne olduğunu, ardından robot hukuku kavramını inceleyelim.

Yapay Zekâ: Dijital Zihinlerin Yükselişi

Yapay zekâ (AI), insan benzeri kararlar alabilen, veri analizi yaparak öğrenebilen ve belirli görevleri yerine getirmek için algoritmalar kullanan sistemlerdir.

Derin öğrenme, sinir ağları, doğal dil işleme gibi alt dallar sayesinde AI, artık yalnızca mantıksal hesaplamalar yapan bir yazılım olmaktan çıktı.

Günümüzde, öngörülemeyen durumlara adapte olabilen, kendi kendine yeni stratejiler geliştirebilen ve hatta etik ikilemler üzerinde “düşünebilen” yapay zekâ modelleri geliştiriliyor.

Bu noktada, en büyük tartışmalardan biri “özerklik” (autonomy) kavramı etrafında dönüyor. Eğer bir sistem kendi başına karar alabiliyorsa, bu kararların sonuçlarından kim sorumlu olmalıdır?

Tam da bu yüzden, hukukçular “hukuki özne” (legal personhood) kavramını yeniden ele alıyor.

Ama burada temel bir ayrım yapmak gerekiyor:

1. İnsanlar tarafından yönlendirilen yapay zekâ sistemleri (Örneğin, sürücüsüz araçların belirli durumlarda operatör kontrolüne geçmesi)

2. Tamamen otonom ve kendi kararlarını bağımsız alan sistemler (Örneğin, belirli askeri sistemler ya da yapay zekâ destekli hukuk yazılımları)

Benzer İçerik:  TikTok Videolarında Telif Hakları: Neler Serbest?

Bu ayrım, hukuki sorumluluğun yönlendirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Çünkü sorumluluk, sistemin karar mekanizmasının kim ya da ne tarafından belirlendiğine göre değişebilir.

Robot Hukuku & Yapay Zekânın Hukuki Çerçevesi Nasıl Belirlenebilir?

Geleneksel hukuk sistemleri, insan ve eşya arasında net bir ayrım yapar. İnsanlar hak ve yükümlülüklere sahipken, eşyalar yalnızca sahipleri aracılığıyla hukuki bir statü kazanır. Ancak yapay zekâ ile çalışan robotlar bu ikili yapıyı sarsıyor.

Örneğin, “elektronik kişilik” (electronic personhood) kavramı, Avrupa Parlamentosu’nun bir dönem gündemine gelen önerilerden biri olmuştu. Bu öneri, gelişmiş AI sistemlerinin hukuki bir şahsiyet olarak tanınmasını ve belirli yükümlülüklere tabi olmasını öngörüyordu. Fakat bu fikrin getirdiği bazı riskler vardı:

  • Yapay zekâlı bir robot, bir insan gibi sorumlu tutulursa, o zaman cezai yaptırım nasıl uygulanacak?
  • Eğer bir AI sistemine hukuki statü tanınırsa, o zaman hak talep etme yetkisi de mi olacak?

Tartışmalar hâlâ sürerken, şu anki geçerli hukuk anlayışına göre, yapay zekâlar hukuki bir özne değil, bir araç olarak kabul ediliyor. Ancak bu araçların sebep olduğu zararların hukuki karşılığı, oldukça karmaşık ve tartışmalı.

Yapay Zeka ve Sınırlı Tüzel Kişilik? Gelin Düşünelim.

Hukuki sistemler, yapay zekânın sebep olduğu zararları değerlendirirken geleneksel sorumluluk kavramlarını revize etmek zorunda kalıyor. Haksız fiil, sözleşmeye dayalı sorumluluk, kusursuz sorumluluk, özen yükümlülüğü, hizmet sağlayıcı yükümlülüğü, yapay özne statüsü ve öngörülebilir risk analizi gibi hukuki çerçeveler, bu tartışmaların merkezinde yer alıyor. Özellikle yapay zekâ tarafından oluşturulan öngörülemez sonuçlar mevcut yasaların sınırlarını zorlamakta.

Örneğin, tıbbi teşhis sistemleri yanlış tanı koyduğunda ya da otonom araçlar bir kazaya sebep olduğunda, hukuki sorumluluğun nasıl belirleneceği konusunda kesinleşmiş bir model bulunmuyor.

Mevcut sistemde, üretici ve kullanıcı arasında paylaşılan bir sorumluluk mekanizması işletiliyor ama tam otonom yapay zekâ modelleri için bu yaklaşım yeterli mi? İşte bu soru, gelecekte hukukun nasıl şekilleneceğini belirleyen temel meselelerden biri hâline geliyor.

Benzer İçerik:  Dark Web Tehditleri ve Kişisel Bilgilerinizin Korunması

Gelecekte yapay zekâların sınırlı tüzel kişilik kazanabileceği yönünde teoriler tartışılmaya devam ediyor.

Bu senaryoda yapay zekâ sistemleri bir şirket gibi belirli hak ve yükümlülüklere sahip olabilir, ancak bu durum, cezai sorumluluk, etik ilke uyumu, hesap verilebilirlik mekanizması, denetim otoriteleri, dijital kişilik hakları, sigorta modelleri ve risk değerlendirme kriterleri gibi yeni hukuki kavramların geliştirilmesini gerektiriyor. Örneğin, Avrupa Birliği’nde yapay zekâ yasalarının sıkılaştırılması ve özellikle yüksek risk içeren AI sistemlerine karşı daha detaylı düzenlemeler getirilmesi planlanıyor.

Ama burada en büyük problem, algoritmaların zaman içinde öğrenme kabiliyeti nedeniyle, sabit bir yasal çerçeve oluşturmanın zor olması.

Hukukun dinamik ve esnek bir yapıya kavuşması gerektiği açık, ancak bu ne kadar mümkün?

İşte hukukçuların ve yasa koyucuların önündeki en büyük sınav tam da bu noktada başlıyor.

Hukuki Sorumluluk, Yapay Zekâ Yanlış Yaptığında Kim Suçlu?

Bir yapay zekâ destekli sistem yanlış karar verdiğinde ya da öngörülemeyen bir zarar oluşturduğunda, hukuk sistemleri şu üç soruyu sormak zorunda kalıyor:

  1. Sistem, bağımsız olarak mı hareket etti, yoksa bir insan tarafından yönlendiriliyor muydu?
  2. Yapay zekâ tarafından gerçekleştirilen eylem, öngörülebilir bir hata mıydı, yoksa tamamen beklenmedik bir durum mu söz konusuydu?
  3. Eğer bir zarar meydana geldiyse, sorumluluk kime aittir?
  4. Üretici mi, operatör mü, geliştirici mi, yoksa sistemin kullanıcısı mı?

Bu noktada hukukçuların üzerinde en çok durduğu dört farklı sorumluluk modeli ortaya çıkıyor:

Üretici Sorumluluğu: Bir yapay zekâ sisteminde, üretici hatalı kod yazdıysa ve bu kod nedeniyle zarar meydana geldiyse, tıpkı bir ürün güvenliği davasında olduğu gibi sorumlu tutulabilir.

Operatör Sorumluluğu: Sistemi kullanan kişi veya kurum, AI’yi hatalı bir şekilde yönlendirdiğinde ortaya çıkan sonuçlardan sorumlu tutulabilir.

Benzer İçerik:  Online Nefret Söylemi ve Yasal Yaptırımlar: Derinlemesine Bir İnceleme

Hizmet Sağlayıcı Sorumluluğu: Yapay zekâ destekli sistemlerin bulut tabanlı çalıştığı durumlarda, sistemin güncellenmesi ya da yanlış yapılandırılması gibi nedenlerle zarar meydana gelirse, hizmet sağlayıcı sorumlu olabilir.

Otonom Sorumluluk: Henüz yasal olarak tanınmayan bir model olmasına rağmen, tam otonom sistemler için belirli bir elektronik kişilik oluşturulması fikri tartışılmaya devam ediyor.

Burada en büyük zorluk, “öngörülebilirlik” (foreseeability) kavramıdır. Eğer yapay zekâ sistemi, geliştiricilerin bile tahmin edemeyeceği kararlar alabiliyorsa, sorumluluğun belirlenmesi çok daha zor hale geliyor.

Örnek Vakalar ve Gelecek Senaryoları

Hukuk sistemleri, daha önce görülmemiş davalarla karşı karşıya kalıyor. Örneğin:

Tesla’nın Otonom Araç Kazaları: Otopilot modundaki araçların yaptığı kazalarda, Tesla mı, sürücü mü, yoksa sistemin algoritmalarını yazan mühendisler mi sorumlu tutulmalı?

Hukuk Yazılımı Karar Verdi, Hata Yaptı: Bir hukuk yazılımı, yanlış bir karar önerdi ve bir kişi mağdur oldu. Bu durumda yazılımın geliştiricileri mi yoksa onu kullanan avukat mı suçlu?

Tıbbi Teşhis Hataları: Yapay zekâlı bir teşhis programı, bir hastalığı yanlış teşhis ettiğinde, doktor mu, yazılım şirketi mi, yoksa hastane mi sorumlu?

Bu örnekler, hukukçular için yeni sınırlar çiziyor.

Son Sözler, Hukukun Önünde Yeni Bir Dönem

Yapay zekâ ve robotların giderek daha karmaşık hale gelmesi, hukuk sistemlerini kökten değiştirecek. Elektronik kişilik tanımlamaları, otonom sistemlerin cezai sorumlulukları, üretici ve kullanıcı arasındaki sorumluluk dağılımı gibi konular, önümüzdeki yıllarda daha fazla gündeme gelecek.

Bu değişime hazır mıyız? Belki de en kritik soru bu.

Çünkü yapay zekâ, yalnızca bir araç değil, aynı zamanda bir aktör haline gelmeye başladı. Hukuk bu aktörleri nasıl sınıflandıracağına karar vermeli. Eğer bu düzenlemeler gecikirse, gelecekte insanların değil, algoritmaların yazdığı yasalarla karşı karşıya kalabiliriz.

Facebook
Twitter
LinkedIn
Email

Avukata Sor

24 saat içinde uzman avukatlarımızdan biri tarafınıza dönüş sağlayacaktır.